Şirketler, internet veya medya organları yoluyla ticari itibarını zedeleyecek şekilde iftira, hakaret veya çeşitli saldırılara maruz kalabiliyor. Bu durumda Ticari İtibarı Zedeleme Suçu TCK (Türk Ceza Kanunu) dışında haksız rekabete ilişkin kanun maddeleri çerçevesinde dava açılabilir. Peki, ticari itibarın zedelenmesi suçuna karşı başka neler yapılabilir?
Ticari İtibarı Zedeleme Suçu Nelere Yol Açar?
Şirketler, ticari itibarını korumak zorundadır. İtibarını kaybeden şirketin faaliyette bulunduğu sektörde tutunması pek mümkün olmaz. Bunun için tüketicilerin veya rakiplerin itibarı zedeleyen eylemlerine karşı önlem almaları gerekir. İnternet, tüketicilerin ürün ve hizmetlerle ilgili şikâyetlerini kolaylıkla paylaşabildiği bir mecra haline geldi. İnternet ortamındaki çeşitli platformlar, bu konuda özel olarak faaliyet gösteriyor. İfade özgürlüğü ve eleştiri hakkı dışında hakaret içeren veya asılsız iddialarla şirketlerin itibarının zedelenmesi suçtur. Bu durum, şirketlerin ticari itibarının dijital ortamda korunması için bazı önlemler almasını gerektirmektedir.
Tüketicilerin hizmet ve ürünler hakkında eleştirilerde bulunması doğal bir durumdur. Eleştirilere şirketler kolaylıkla cevap verebilir. Birçok durumda şirketler, müşteri memnuniyeti çerçevesinde hatalarını telafi ederek şikayetleri bertaraf edebilir. Ancak ticari itibarı zedeleyici zincirleme tepkilere yol açan eylemler, kötü niyetli girişimlerdir. Bu durum şirketleri maddi ve manevi zarara uğratır. Bazı durumlarda öne geçilemeyen ticari kayıplara yol açar. Son minvalde şirketlerin iflasına bile yol açabilecek itibar suikastları ortaya çıkabilir.
Ticari İtibarı Zedeleme Suçu TCK’da Geçiyor Mu?
Ticari İtibarı Zedeleme Suçu TCK, yani Türk Ceza Kanunu maddelerinde doğrudan bir madde bulunmuyor. Bankacılık Kanunu’nda bu yönde bir madde bulunsa da, şirketler, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına dayanarak bazı hukuki yollara başvurabiliyor. Şirketler, ticari itibarını zedeleyen bilgi, haber, fotoğraf, video veya herhangi bir dijital veya basılı içerik için 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK). 9. ve 61. maddeleri uyarınca markalarının koruması talebinde bulunabilir. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 56. ve devamındaki diğer maddelerine yer alan “haksız rekabet” hükümleri çerçevesinde hukuki yollara başvurulabilir.
Ticari İtibarı Zedeleme Suçuna Karşı Ne Yapılabilir?
Şirketlerin ticaretini ve itibarını önemli ölçüde etkileyecek şekilde yayılan haksız eleştiriler, asılsız yorumlar ve gerçek dışı haberler, kısa sürede beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Maddi ve manevi kayıplarla sonuçlanabilen ticari itibarı zedeleme suçu, tüketicilerin ücretsiz yorum yazabildiği her platformlarda işlenebilir. Şirketlerin bu tür itibar suikastlarına karşı cevap hakkını kullanması da engellenebiliyor. Bazı durumlarda “sanal şantaja” varan ticari itibarı zedeleyici olaylar yaşanabiliyor. Bu tür girişimlerde bulunan kişiler o şirketin müşterisi bile olmayabilir. Hatta rakip firmaların para karşılığı yaptırdığı eylemler de olabilir. Bu durumda şirketler ticari itibarın zedelenmesi suç duyurusu yapabilir. Hukuki destek gerektiren bu suç duyurusu, yukarıda bahsedilen kanunlar çerçevesinde farklı gerekçelere dayandırılabilir.
Şirketler bu tür durumlarda ticari itibarı zedeleyici metin, fotoğraf veya video gibi dijital içeriklerin ekran görüntüsünü almalıdır. Bu çıktılar, cumhuriyet savcılığına yapılacak suç duyurusu için önemli bir delil olacaktır. Bunun gibi delil niteliğindeki materyal veya dokümanlarla maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Şirketler, ticari itibarını zedeleyen bu tür içeriklerin internet ortamlarından bir an önce kaldırılması için de içerik ve yer sağlayıcıya veya savcılığa başvurabilir. Bunun için noterden gönderilecek ihtarnameyle içeriğin kaldırılması talebinde bulunulabilir. İçerik sağlayıcı mahkemenin kararına rağmen bahse konu içeriği kaldırmıyorsa cezai sorumluluk altına girmiş olur.