Dublin’in renkli kapılarının şöhreti Büyük Britanya’yı aşmış ve tüm dünyayı sarmıştır. Şehri ziyaret eden herkesi kendisine hayran bırakan bu renkli kapı geleneğinin ardında yatan nedeni biliyor muydunuz?
Hem doğal güzellikleri hem de tarihi yerleri ile oldukça dikkat çekici ve güzel bir ülke İrlanda. Bunun yanı sıra Dublin şehrinde bulunan renkli kapıların da oldukça farklı hikayeleri var. Bu hikayelerden ilki 19. yüzyılların biterken Dublin şehrinde bulunan 2 yazar hakkında. Bu iki yazarın arasında oluşan bir problemin bugün hayranlıkla baktığımız renkli kapıların olmasına olanak sağlamış.
Dublin Kapılarının Hikayesi
Dublin kapılarının hikayesi üzerine birçok rivayet bulunmaktadır, bunlardan ilki iki yazarı konu alıyor. İrlandalı olan meşhur yazar George Moore komşusu olan ve kendisi gibi o dönemde yazarlık yapan Oliver St John Gogarty ile yan yana evlerde oturuyorlar. Meşhur yazar George Moore oldukça titiz ve sakin bir yaşantısı olan biri ve kapı komşusu onun aksine daha çok eğlence düşkünü içki içip sarhoş olmayı seven bir adam. Ve bu durum George Moore’u oldukça zor duruma sokuyor çünkü Oliver St John Gogarty her gece sarhoş halde gelip. Ely Place da oturan iki yazar birbirleriyle komşuyken oldukça farklı olduklarını komşulukları sırasında he ikisi de birbirlerini değişik olarak tanımlıyor.
Hemen her gün komşusunun sarhoş olduğunu yazan ünlü yazar George Moore kendi evinin kapısı yerine George Moore’un evinin kapısını durmadan çalması ve onu her gün böyle rahatsız etmesinden dolayı oldukça sinirlenmiş ve bu duruma bir yol bulmaya çalışmıştır.
En sonunda ise George Moore kendi kapısının önünü yeşile boyayarak kapıları karıştırmasını önlemeyi amaçlamış. Bu durumu gören ve karşı hamle yapmak isteyen Oliver St John Gogarty ise kendi kapısını kırmızıya boyamış. Bunu gören diğer kişiler ve kapı komşuları da kapılarını renkli boyalar ile boyamaya karar vermiş ve böyle bir görüntü ortaya çıkmış.
Dublin’in renkli kapılarının bir diğer hikayesi daha var. Başka bir rivayete göre ise bu kapıların rengarenk olmasının sebebi oldukça farklı. İrlanda Kraliçesi Victoria’nın vefat etmesinin hemen ardından, Büyük Britanya İmparatorluğu bu durumda bir yasa çıkartıyor. Bu yasaya göre ülkedeki herkese “Genel Yas” tutulması gerektiği söyleniyor. Genel yas kuralları çerçevesinde ise herkesin kapısının siyaha boyaması isteniliyor.Bu durumdan hoşnut olmayan İrlanda halkı tam tersi bir tavır sergiliyor ve kapılarını rengarenk renklere boyamaya başlıyor.