Haberler:

Forum

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Serdar50

Sayfa: [1]
1
Tarih / Benim Adım Selanik Şiiri- Serdar Yıldırım
« : 20 Temmuz 2024, 19:59:49 »



BENİM ADIM SELANİK
Ben dünyanın göz bebeğiyim!
Benim adım Selanik!
Evren kuruldu, dünya kuruldu
Sonra ben kuruldum!
Ben dünya kurulumunun
Son çağ aşamasındaki
Güçlü torpidosuyum!
*        *        *        *
Ayaklar baş olmadan
Firavunlar taş olmadan
Gece açan çiçek
Gündüz solmadan
Zübeyde Hanım'dan
Mustafa Kemal doğmadan
Ben hep vardım, ben Selanik'im!
*        *        *        *
Mustafa 1881 yılında doğdu
Sonra Mustafa Kemal oldu
Mustafa Kemal Atatürk olacaktı
Aradan 53 yıl geçmesi gerekti.
*        *        *        *
Farkedemedim ben bile
Mustafa'nın Atatürk olacağını
Yurdu istila edilmiş milletlerin
Baştacı olacağını.
*        *        *        *
Mustafa Kemal yoklukla savaştı
Yoktan yonga kopardı
İnanılmazı gerçekleştirip
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
*        *        *        *
Ey dünya insanları!
Tarih 13-05-2022
Serdar, Bursa Güzelyalı'da
Ben Selanik'im!
Güzelyalı'yı kardeş şehir ilan ettim.

SON

----------------------------------------


BENZEMEZ KİMSE SANA
Benzemez kimse sana
Eşsiz bir kahramansın
Karanlık bir geleceği
Işığınla aydınlatansın.
* * * *
Savaş meydanlarının
Yenilmez kahramanısın
Dünya durdukça
 Aklınla, bilginle var olacaksın.
* * * *
Mertliğin, yiğitliğin
Yeniden doğuşudur bu
Özgürlüğün, bağımsızlığın
Varoluşudur bu.
* * * *
Kuvvetin, kudretin
Bir bedende can bulması
Fetih için, yola çıkanların
Vazgeçmesidir bu.
* * * *
Olmamalı tarih kitaplarında
Bir ülke ordusunun
Başka bir ülkenin
Sınırını geçmesi.
* * * *
Mustafa Kemal Atatürk
Tarihi yeniden yazdı
Ülke savunması hariç
Savaş bir cinayettir, dedi.

SON


---------------------------------------------------


ATATÜRKÇÜ OLALIM
İnsanoğlu dünyaya gelir
Önce bebek, sonra çocuk olur
Genç olur daha sonra
Atasını bilir, Atatürk'ü tanır
Atatürk ilkeleri ve devrimleri ışığında
Yolunu aydınlatır.
*            *            *             *
Hayatı karanlık, sonsuz bir
Mağara olarak düşünsek
Atatürk'ü sevmeyen biri,
Karanlıkta kalır daima
Medeniyet ona yabancıdır
Karanlıktır, kültür yolu.
*            *            *             *
Bilincine varmak insan olmanın
Hayatı iki bilinmeyenli bir denklem
Olarak kabul etmek
Bu denklemlerden karanlık değil,
Aydınlık olanı seçmek
En büyük benim diyebilmek
Giderek büyümek ve sonsuz
Büyüklüğe ulaşabilmek.
*            *            *             *
Ucu, bucağı olmayan
Bu hayat yolunda
Her geçen gün
Büyümek ve güçlenmek
Olayın beyninde patlayıp
İzin vermek beyninde bitmesine.
*            *            *             *
Aklına sahip çıkmak
Atatürkçü olmak
Milyonlarca yıl sürecek
Hayat yolunda
Hayatta kalmak
Hep var olmak.

SON


------------------------------------------


ANADOLU ATATÜRK DOLU
Anadolu Atatürk dolu
Devrimleriyle mutlu
Anadolu Atatürk dolu
Yaşamında huzurlu.
*        *        *        *
Atatürk'ten bize kalan miras
Türkiye Cumhuriyeti
Korumalıyız Türkiye Cumhuriyeti'ni
Teslim etmemeliyiz yaban ellere.
*        *        *        *
Ben yüz yıl değil
Yaşamak isterim bin yıl
Her yıl 60 Atatürk Şiiri yazsam
Bin yılda 60.000 şiir yazarım.
*        *        *        *
60.000 askerlik bir ordu
Gölgesinden korkanlara karşı
Korkutucu bir güç teşkil eder
Onları kendisinden bile korkar hale getirir.
*        *        *        *
Gelin Atatürkçü olalım
Çevremize mutluluk saçalım
Gelin Atatürkçü olalım
Özgür ve bağımsız kalalım.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım




2
Tarih / Başkomutan Mustafa Kemal - Serdar Yıldırım
« : 29 Haziran 2024, 19:11:01 »

BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL
Osman Gazi, Osmanlı Beyliği'ni kurdu
Zamanla beylik devlet oldu
Padişahlar Türk'tü, halk Türk Halkı'ydı
İmparatorluk içindeki halklar çoğaldı sınırlar genişledikçe.
*                *                *                *
Böylece aradan üç yüz yıl geçti
Saraylar çoğaldı  İstanbul'da, Edirne'de, Manisa'da
Savaşa giden ordunun başında padişah görülmez oldu
Büyük toprak kayıpları yaşandı, Anadolu düşman doldu.
*                *                *                *
Anadolu şahlandı Mustafa Kemal önderliğinde
Bağrına saplanan hançeri söküp attı
Sıkılı bir yumruk olmak, halkın gücüne güç kattı
Sekiz yıl süren Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandı.
*                *                *                *
Uzun uğraşlardan sonra Türkiye Cumhuriyeti kuruldu
Meclis toplanarak Mustafa Kemal'i Cumhurbaşkanı seçti.
 Meclisin Büyük Kurtarıcı'ya vefa burcu bitmemişti
Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal'e Atatürk soyadını verdi.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

------------------------------------------ 

MUSTAFA KEMALCİ OLMAK
İnsanoğlunun yüzyıllardır süregelen
Kalıplaşmış bir düşüncesi vardır
Doğrusu budur diye ortaya çıksan
Göz ucuyla sana bakarlar
Ama yanlışın peşinden giderler.
*                *                *                *
Gözünün önünde bir Mustafa kemal vardır
Senin inandığın kalıpları
Paramparça eden
Daha iyisi, daha güzeli, bu değil mi?
Neden hala parçalanmak istiyorsun?
*                *                *                *
Bir Mustafa Kemal ki, çok büyük ve görkemli
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük
Savaş kahramanı
Sen kimsin, Mustafa Kemal'i beğenmeyen
Sen tarihin akıl odalarına sığmazsın.
*                *                *                *
Sana Türk olmayandan fayda gelmez
Sen gerçek Türk'ten fayda bekle
Atatürk'ü sevmeyenlerden değil
İnsanlığın en büyük kurtarıcısından
Yardım bekle.
*                *                *                *
Dünya Atatürk'e önem verse
Devrimleri ışığında hareket etse
Savaş bir cinayettir dese
Ne Hitler olurdu, ne Mussolini.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

------------------------------------------------
   

NASIL BİR DÜNYA İSTİYORUM?
Milliyetçiliğin  en üst düzeyde olduğu
Boşlukta sallanmadığı yaşam standardının
Kesin çizgilerle belirlendiği ülkelerin sınırlarının
Komşu bir ülkenin ordusunun
Bu sınırı geçmeyeceğinin güvence altında olduğu
Fethetmeci bir grubun çıkıp da
Ben burayı fethederim
Çağ açıp çağ kapatırım demeyeceği
Bir düşünce sisteminin garantisi olmak istiyorum.
*                *                 *                *
Barış diyelim, sevgi diyelim
Kardeşlik diyelim
Savaş kaçınılmazsa bunu
Bilim ve teknoloji için kullanalım
İnsanlığa çağ atlatalım
Sevgi ve barışın egemen olduğu
Yeni bir dünya kuralım.

SON


--------------------------------------------


CESUR ÇOCUK
Yıl 1915 Çanakkale.
İngiliz ve fransız savaş gemileri
Bomba yağdırıyor, Türk siperlerine
Buna karşılık Türk topçular
Aşağı kalmıyor düşmandan
Hedefi 12'den vuruyor, her atışta
Pek çok gemiyi boğazın
Karanlık sularına gömüyor.
*                *                *                *
Aylardır süren bir savaş bu
Türk subayları arasında
Bir düşüncedir gelişiyor:
Çanakkale'de savaşan
En cesur asker kim?
Tahmin edildiği gibi siperden başını
Aşağı indirmeyen Mustafa Kemal ilk sırada
İkinci kim olabilir?
Bundan doğuyor tartışma.
*                *                *                *
Cepheler arası telgraf yazışmaları
Dur durak bilmiyor
Kocaçimen, Conkbayırı, Anafartalar
Adayımız işte bu, ikinci biziz diyor.
*                *                *                *
Ben de zaman gezgini olarak
Zaman makinemin başındayım
Zaman saatini geçmişe kurarak
Büyük kader değişikliğine sebep olmadan
Yaşanmış yıllara dönülebilir
Bence geleceğe gidilemez.
Yaşanmamış bir geleceğin tekrardan
Yaşanması beklenemez.
*                *                *                *
Çanakkale 1915 telgraf yazışmaları
Zaman makinemin ekranına düşmeye başladı.
Bir göründüm, bir yok oldum.
Çanakkale 1915' e
Zaman ayarını yaptım
Start düğmesine bastım
15-20 saniye içinde
Çanakkale'de olacaktım.
Mert, yiğit, korkusuz kimmiş
Gösterecektim dünya aleme.
*                *                *                *
Çanakkale'ye geldiğimde
Göz gözü görmüyordu siperlerde
Gemilerden atılan bombalar
Tanımıyordu yaşam şansı
Bir inanılmazın içine düşeceğimi
Biliyordum ama inanılmazın bu derece
İnanılmaz olacağını tahmin etmemiştim.
*                *                *                *
Anafartalarda Mustafa Kemal
Denize en yakın siperde
Emirler yağdırıyor, bağırıyor
Sinirli ama çok sinirli
Ben de o siperde belirdim
Baktım ayaktayım, yere yattım
Hedef küçültüm.
*                *                *                *
Mustafa Kemal beni gördü
Yanıma geldi
Kalk ayağa asker, ne yapıyorsun
Orada, diye sordu
Bir kuruşum vardı, düşürdüm
Onu arıyordum, dedim.
Ayağa kalktım, asker selamı verdim.
Mustafa Kemal: Seni tanıdım, çocuk.
Bu defa durum bambaşka
Bizden sonrası vatan, bizden sonrası namus
Bu savaş, Türk'ün Kurtuluş Savaşı'dır
Savaşacağız, yenilmeyeceğiz.
*                *                *                *
Avcı bir ingilizin attığı kurşun
Ciğerparemi deldi
Serdar Yıldırım'ın dünyadaki macerası
Bu kadar kolay son bulamazdı
Mustafa Kemal dedi: Vuruldun çocuk!
Kurşun göğsünü parçalamış
Yaşadığın yıla bir an önce dön 
Kurşun etkisini kaybeder.   
*                *                *                *
Doğruydu bu.
Bir süre sonra yaşadığım yıla geri döndüm
Birkaç gün sonra
Mustafa Kemal'e bir telgraf gönderdim
İyiyim, yaşıyorum, mutluyum, yazıyorum
Daha sonra Mustafa Kemal'den telgraf geldi:
Sana atılan kurşun düşmanları yok edecek
O kurşun büyüyecek dev olacak
Anadolu'da devlet olacak
Kuracağım Türkiye Cumhuriyeti
İlelebet payidar kalacak.

SON

3

MEZARDAN UZANAN EL 
Serdar on iki yaşındaydı. Bir yıl vardı ki, mahalle arkadaşlarıyla şehir dışındaki top sahasında maç yapmaya gidiyorlardı. Birkaç günde bir öğleden sonra maç yapmaya giderken ağaçlıktan dolanıp top sahasına varıyorlardı. Aslında kestirmeden gitmek vardı ya o zaman  mezarlıktan geçmek gerekiyordu. Bu işe istekli olan yoktu. Bazen maç uzuyor, karanlığa kalıyorlardı. Çocuklar evlerine geç kalmamak için, mezarlıktan geçelim diye maç bitiminde atıp tutuyorlardı ama mezarlık kapısına gelindiğinde sesler kesiliyordu.   Bir iki derken,  bir akşamüstü  karanlığa kalınmıştı. Dönüşü yok mutlaka mezarlıktan geçiyoruz diyenler  mezarlık kapısına gelindiğinde susmuştu. Serdar duruma el koymak ihtiyacını hissetmişti. “ Arkadaşlar, arkamda tek sıra olun. Ben sizi mezarlıktan geçiririm “ dedi. Hafif ay ışığı vardı ve kesme taşlardan yapılmış mezarlık içindeki dar yolu aydınlatıyordu. Çocuklar sessizce Serdar’ın peşi sıra ilerlediler. Yolun yarısına gelinmişti ki yan taraftaki mezarlıktan bir el uzandı. “ Tut elimi, benim elimi tut “ diyordu derinden gelen bir ses. Serdar irkildi. Yüreği ağzına gelecekmiş gibi oldu.  Arkasına baktı. Kimse yoktu. Hani arkadaşları neredeydi? Geriye dönüp kaçmaya başladı. Hızla mezarlıktan çıktı. Hedefi top sahasıydı. Oraya ulaşmak istiyordu. İki kere arkasına bakmıştı. Gördükleri tarifi imkansız şeylerdi. Peşinde ölüler vardı.

Top sahasına vardığında bugünkü maçta gol attığı kalenin içine yattı. Arkasında kalenin filesi vardı. Uzanıp tutmaya çalışan olursa fark ederdi. Tehlike gelse gelse önden gelirdi. Böyle bir şey olursa o zamanda ona göre davranırdı. Kalenin içine girdiği andan itibaren peşindekilerin kaybolduğunu anladı. Yine de her an tetikteydi. Gözleri dört bir yana fır dönüyordu. O gece sabaha kadar bekledi. Güneşin doğuşunu görmek kimseyi Serdar kadar sevindiremezdi. Derin bir oh çekti ve  mezarlıktan geçerek evine vardı. O el uzanan mezar sessizliğin sesini dinliyordu. Bir hareket yoktu.

Eve giderken ileride Namık'ların evinin önünde bir polis arabası duruyordu. Galiba yirmi-yirmi beş adam ve kadın vardı. Polisler onlarla konuşuyordu. Eve girdi. Annesi, babası evdeydi. “Oğlum nerede kaldın? Bütün gece neredeydin? “ diye sordular. Olanları anlattı. Babası öğretmendi. Polislerin yanına götürdü. Olayın tek görgü şahidiydi. Polisler, anlattıklarını dinlediler. Zabıt tuttular. Daha sonra evine geldi. Yemek yedikten sonra uyudu. Ertesi gün kaybolan çocukların aileleri bir evde toplandılar. Olanları onlara da anlattı. Sorulan soruları cevapladı. İnanan da vardı, inanmayan da. Şu bir gerçekti: Ortada kaybolan on dört tane çocuk vardı. İşte buna hepsi inanıyordu.

Mezarlıkta ve top sahasında yapılan araştırmalar sonuçsuz kaldı. Aradan bir ay geçti. Bir ateş yanmıştı ve alev alev yanan ateş sönmüştü. Olanlar unutulmaya başlamıştı. Araştırmalar sırasında dikkatini mezarcı Mahmut çekmişti. Mezarcı Mahmut, Serdar’ın anlattıklarını doğruluyor ve daha önce de o mezarın yanında  çocukların kaybolduğunu söylüyordu. Mezarlık içindeki evine gitti. Onunla uzun uzadıya konuştu. Mezarcı Mahmut o mezar alıcı dedenin mezarı diyordu. Doksan iki yaşında ölmüştü. Öteki kaybolan çocuklar geri gelmedi, bunlar da geri gelmez diyordu.   Serdar ve ailesi dört yıl sonra o şehirden taşındılar. Aradan uzun yıllar geçti. Namık, Hikmet, Vahdettin, Mesut…tam otuz beş yıldır yoktular. Serdar geçen yazın yıllar sonra ilk defa o mezarlıktan geçti. Mezarcı Mahmut çoktan ölmüş, vasiyeti üzerine alıcı dedenin mezarının üstüne gömülmüştü. Bu işlemden sonra burada hiç çocuk kaybolmamıştı. Serdar mezarlıktan ayrılırken, çocuk konuşmaları, gülüşmeleri duyar gibi olmuştu.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım


4
Tarih / Atatürk Şiirleri - Serdar Yıldırım
« : 14 Mayıs 2024, 11:53:14 »

BEN MUSTAFA KEMAL'İN ASKERİYİM
Bundan kısa bir zaman önce
Marmara kıyısındaki bir villada
Sosyetenin katıldığı bir davete
Mutlaka bekleniyorsun diyerek çağırılmıştım.
*        *         *        *        *
Davete birkaç dakika geç geldim
Benden sonra gelen çok oldu
Serdar Yıldırım gelmiş dediler
Davetliler bunu alkışlarla karşıladı.
*        *         *        *        *
Yemekler yendi, içkiler içildi
Ayran içen davetli çoğunluktaydı
Hayalle gerçek birbirine karıştı
Gerçek sanılan hayal odak noktasıydı.
*        *         *        *        *
Çeşitli konular tartışıldı, geçti
Atatürkçülük denildi, Türkçülük denildi
Adem ile Havva Türk'tür denildi
Bu fikre karşı çıkan olmadı.
*        *         *        *        *
İnsanoğlu Türk olarak yaratıldı
İnsanlığın başlangıcı Türk'e dayanır
Türklüğü kabul etmeyenler de Türk'tür
Onların damarında az da olsa Türk kanı dolaşır.
*        *         *        *        *
Türk en yücedir, en güçlüdür
Türk'ün adı evrenseldir
Dünya tarihi Türk'le başlar
Türk'ün olmadığı yerde tarih olmaz.

Yazan: Serdar Yıldırım

-----------------------------------------

SONSUZLUK ÖZLEMİ
Ağaçta kırık bir dal
Denizde insansız bir sal
Düştüğün gereksiz bir hal
Ben demezsen olduğun yerde kal.
*                *                *                *
Ben her zaman ben derim
İnandığım yolda giderim
Gündüze ayak izimi bırakırım
Gece gölgemi takip ederim.
*                *                *                *
Ben istersem yırtarım karanlığı
Yanlışı doğruya çeviririm
Doğru gözümün önündeyken
Mum ışığında önder aramam.
*                *                *                *
Ben istersem yırtarım gökyüzünü
Gezegenleri üst üste dizerim
Her gezegene adını yazarım
Uzayı,  Mustafa Kemal Atatürk ile aydınlatırım.
*                *                *                *
Ben istersem yırtarım denizleri
Dalgalara son veririm
Dünya denizlerinde bulunan her damla suya
Mustafa Kemal Atatürk yazarım.
*                *                *                *
Önder benim için, birdir
Mustafa Kemal Atatürk'tür
Fikir ve düşünce bakımından
İnsanlığın zirvesindedir.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım


-----------------------------------------

ATATÜRK ZİRVEDE YALNIZ
Yüz yıldır
Zirvedeki yerinde yalnız
Yüz yıldır
Ulaşılması imkansız
Yüz yıldır
Zirvede bekliyor, birisini
O birisi otuz yıldır
Zirveye çıkmak istiyor
O birisi otuz yıldır
İnsanlıktan uzak
O birisi özlem dolu
Umutla, zirve yolunda
Sarp ve yalçın kayalıklar
Geçit vermiyor
Zirvedeki tek başına
Yanına gidilemiyor.
*        *        *        *
Zirveye ulaşmayı
Hayallerine bile sığdıramayanlar
Yamaçlardan zirveye bakarak
Zirvede kimse yok diyorlar.
Ben diyorum ki,
Hayır, zirve dolu
Orada Mustafa Kemal Atatürk var
O'nu sevmelisin, saygı duymalısın
Yaşamını O'na borçlusun.
*        *        *        *
Kötü mü etti düşmanlarla savaşmakla
Kötü mü etti Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmakla
Kötü mü etti tarihe ismini
Altın harflerle yazdırmakla.
*        *        *        *
Sen bu tarih olayında nerelerdesin?
Çözülemez bir bilmecesin
Yabancılar bile kabul ederken
Gerçekleri kabul etmeyensin.     
Atatürk benim önderim
Liderim demeyensin
Atatürk'ün mirasını yiyenlerdensin.
*        *        *        *
Atatürk hakkında araştırma yap
Gerçekleri kabul et
Atatürkçü ol
Atatürkçüysen
Daha fazla Atatürkçü ol
*        *        *        *
Benim çıkmaya çalıştığım zirve yolunda
Beni geride bırakacağına inandıklarımdansın
Milyonlarca yıl sürecek hayat yolunda
Atatürk'ün en büyük savunucusu olacaklardansın.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

----------------------------------------

EVRENİN OLUŞMASI
Evren, bir milyar yılda bir kere
Değişime uğrar
Her değişim yeni evrenleri
Gün yüzüne çıkarır.
*        *        *        *
Bu oluşum süregelir
Değişim gerçekleşir
Trilyonlarca yıldır
Yüz milyarlarca evren oluşur.
*        *         *         *
Dünya dışı yaşam formları
Bizi ziyarete gelir
Bunlar bizim
Gelecekteki torunlarımızdır.
*        *         *         *
Bu uzaylılara
Neden dünyayı terk ettiniz
Diye sorulduğunda:
O zamanın yöneticileri,
Dünyayı yaşanmaz hale getirdi, demiştir.
*        *        *        *
Geride kalanlar, mağaralara döndü
İnsan neslinin devamı için, ömür törpüledi
Aradan yüzyıllar geçti
Piramitler, zigguratlar yapıldı
Gelecek nesillere anı bırakıldı.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım


Sayfa: [1]