Domuz gribi ilk kez 1918 yılında saptandı. ABD ‘nin New Mexico kentinde ortaya çıkan virüsten yaklaşık 500 milyon kişi etkilendi ve bu salgın sonrasında 50 milyondan fazla insan yaşamı son buldu. Bu sayı Türkiye nüfusunun yarısından fazlası demektir ve bu dünyanın gördüğü en çok ölümün yaşandığı salgınlardandır. Bu virüs o tarihlerde domuz gribi virüsünün atası olarak ortaya çıkmıştı. O tarihlerde İspanyol Gribi adı ile bilinmekteydi. Takip eden yıllarda ( 1976) virüs yeniden ortaya çıktı. Bu kez bir kişi hastalıktan 30’ u aşkın kişi de hastalığın önlenmesi için geliştirilen aşının yan etkileri yüzünden hayatını kaybetmiştir.
Neden Adı Domuz Gribi
Bu hastalık tıpta swineinfluenzavirus kelimelerinin kısaltmasından oluşan SIV adı ile bilinir. 2009 yılından bu yana gelen virüs, domuzlarda bir birilerine bulaşan grip virüslerine benzediği için domuz gribi adı ile anılmıştır. Virüsün türü ise H1N1 olarak kayıtlara geçmiştir. Domuz gribi, atası İspanyol gribinin mutasyona uğrayarak günümüze ulaşmış halidir. Günümüzde insanlar arasında sıkça rastlanan grip virüsleri, domuzlar ve küçükbaş hayvanlarda görülen birbirilerine bulaşan grip virüsleri, kuşlarda görülen grip virüslerinin birleşmiş halidir.
Domuz gribi aşısı bulunmuştur ve Türkiye de 2009 yılından bu yana kayıpların verildiği domuz gribi virüsünün şu anda tedavisi yapılmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından il ve ilçe merkezlerinde gerek aşı gerekse ilaç anlamında yeteri kadar donanımları mevcut ve tedavisi yapılmaktadır. Her sene özellikle kış aylarında kendini gösteren hastalık sıradan grip virüslerine benzemeyip ölümlere yol açabilmekte ve ciddi manada bağışıklık sistemini etkilemektedir. Gelişen teknolojide virüsleri durdurmanın yolları bulunsa da grip virüsü kendini yenileyecek değişim gösterecek ve tekrar salgınlara yol açacaktır. Bunun için mutlaka bağışıklık sistemimizi yüksek tutacak gıdalar ve vitamin takviyeleri almamız gerekmektedir.
Domuz Gribi Nasıl Bulaşır ?
Domuzlardan insanlara bulaşabilen bu virüs özellikle havyaların bakıcılığını yapan insanlara taşıma esnasında, dokunma yoluyla veya havadan bulaşabilir. Bu sayede virüs insanda tetiklenmiş olur. İnsana geçen bu virüs insan üzerinde değişimler geçirerek farklı bir yapıya sahip olabilir. Bu nedenle virüsün diğer insanlara bulaşması ve bulaşma hızı daha da yaygın olacaktır.
İnsanlarda domuz gribi ( H1N1) bir çok yolla bulaşır. Bunlardan en yaygını ve en tehlikelisi hava yolu ile bulaşabiliyor olmasıdır. Hava yolu ile bulaşan virüsler çok kısa sürede çok geniş kitleleri etkisi altına alabilir ve bu insanlık için önlenmesi gayet güç bir durumdur. Bu yüzden domuz gribi vakası tespit edildiğinde kısmi karantina bölgesi oluşturulmalı ve hastanın temasında bulunan herkes gözlem altına alınmalıdır.
Hastalığın bulaşmasında bir diğer ortam da toplumun ortak kullanım alanlarıdır. Özellikle insanların toplu halde bulunduğu noktalar bu hastalığın yayılmasına en büyük ortamı sağlamaktadır. Bunlara örnekler verecek olursak;
- Toplu taşıma araçları ve bu araçlarda temas edilen noktalar,
- Alış merkezlerindeki yürüyen merdiven korkulukları ve umumi tuvaletler
- Hastane ortamı ve yeteri kadar steril edilmeyen techizatlar
- Okullarda öğrencilerden birbirine bulaşmak sureti ile
- Gerekli testlerden geçirilmeden alınan kan üniteleri
- Steril edilmeyen spor salonları, havuzlar, soyunma ve giyinme odaları
- Evlerde ortak kullanılan sarf eşyaları
Toplumun ortak kullanım alanlarında mümkün olduğunca kişisel sterilizasyona önem verilmelidir. Antibakteriyel jel veya kremler sürekli taşınmalı ve gerek duyulmadıkça etraf ile çok aşırı temas edilmemelidir.