Çekingen kişilik bozukluğu yani diğer adı ile kaçıngan kişilik bozukluğu, hayatta çekingen ve alıngan bir ruhsal yapıya sahip olma hastalığıdır. Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler olumsuz eleştiriye karşı oldukça hassastırlar. Sürekli olarak sosyal çevreden ve insanlardan uzaklaşma çabasında olurlar. Genelde çocukluk döneminde edinilebilen bu hastalığın tam nedeni bilinmemekle beraber genetik faktörlerin oldukça etkin olduğu uzmanlar tarafından söylenmektedir. Ayrıca küçük yaşta arkadaş çevresi tarafından dışlanmış ve aşağılanmış bireylerde daha fazla görülmektedir.
Çekingen Kişilik Bozukluğu Belirtileri nelerdir?
Kişi, kaçıngan kişilik bozukluğu yaşadığını çoğu zaman fark edemez, ettiği durumlarda ise bunu kabul etmez. Çekingen kişilik bozukluğu yaşayan bireyler diğer bireylere göre daha hassastırlar. Reddedilme korkusu, kendinden nefret etme, kendini ezik hissetme gibi belirtileri olan bu hastalık, sanıldığından çok daha ciddi bir hastalıktır. Bu hastalığı geçiren kişiler eleştiriye kapalı, özgüveni eksik ve samimiyetsiz olabilmektedirler. Bu gibi kötü özellikleri bulunduran kişiler, özellikle iş hayatından sıkıntılar yaşamakta ve ciddi ruhsal sorunlar ile baş etmek sorunda kalmaktadırlar.
Çekingen Kişilik Bozukluğu Nasıl tedavi edilir?
Düşünüldüğü kadar basit olmayan çekingen kişilik bozukluğu, erken yaşta tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Çocukluk döneminde arkadaş çevresi tarafından düşünceleri önemsenmeyen veya sürekli olarak aşağılanan kişi bu hastalığı geçirebilir. Bu nedenle özellikle ebeveynlere büyük rol düşmektedir. Ebeveynler çocuklarının sosyal ortamlara girmelerini sağlamalıdır. Çocukların sosyal ortama girmelerini sağlamak için onları spor, müzik, resim gibi kulüp veya kurslara gönderebilirler. Ayrıca aile ortamında çocuğun sözleri dinlenmeli ve önemsenmelidir. Çünkü aile ile olumlu iletişim kurmak da hastalığın tedavisinde etkin bir yöntem olarak bilinmektedir.
Çocukluk dönemini geçmiş fakat bu hastalığı geçiren bir bireyin tedavi sürecinde yapması gereken ilk şey ise sosyal hayattan kaçmamak ve insanlar ile içli dışlı olmaktır. Kişi her ne kadar diğer bireylerden çekinse bile aralarına girmeye ve onlar ile iletişim kurmaya çalışmalıdır. Hastalığın neredeyse tek tedavisi olarak bilinen sosyalleşme, tedavi sürecinde önemlidir.
Bu tedavi yöntemleri sonrasında hala bir gelişme görülmemesi durumunda kesinlikle uzman bir psikiyatristten yardım almak gerekir. Psikiyatrist özel bir tedavi uygulayarak hastalığın atlatılmasını sağlayabilir.